körotonomedya > türkçe > theoria
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

"what is in a name?"

leyla

"what is in a name?"

"bir isim nedir ki?
gül dediğimiz o şey,
bir başka isimle de
bu denli güzel kokmayacak mıydı?"

diye soruyor şekspir.

hrant, vaktiyle ermeniliği baş koyduğu davaya zarar vermesin diye kendini fırat'a devşirmişti.

dün, 200 bini meydanda, milyonlarcası yüreğinde, kendini neden hrant'a devşirdi?

işte bu cinayetin ardından herkesin aklında fikrinde bu soru var.

aklı ermezler hala zahirde takılıp kalmaklıklarından -ki başka ne beklenebilir ki onlardan?- şunu ünlüyorlar: "ben ermeni değilim?".

tabii değilsin, ama ben, bir halkın ermeni olabilme ihtimalini çok sevmiştim....

bir kez daha olanı özetleyelim: 200 bin kişi yazıyla, sözle, yürekle: "HEPİMİZ ermeniyiz, HEPİMİZ Hrant Dink'iz" diye haykırdı meydanlara çıkıp. ki çıkamayıp da gönülleriyle bunu söyleyen bir kaç milyon kişi de bulunduğunu biliyoruz. ki tamamen örgütsüzdüler. bilen bilir, bunu kendiliğinden kitlelere yaptırabilmenin dünyanın en müşkül işi olduğunu.

şimdi herkes şaşkınlıkla soruyor: "nas-sı yaniii???"

nasılını şöyle izah edeyim:

1940 yılında, berlin'de 100 bin alman, meydana çıkıp, "hepimiz yahudiyiz" diyebilseydi,

israil'de, 100 bin yahudi meydana çıkıp, "hepimiz filistinliyiz" diyebilseydi,

güney afrika'da, 100 bin beyaz yüzünü karaya boyayıp "hepimiz zenciyiz" diyebilseydi,

100 bin sırp meydanlarda "hepimiz boşnağız" diyebilseydi...

.....diyebilseydi........ diyebilseydi.........bu gün biz bir başka dünyada yaşıyor olacaktık.

DİYEMEDİLER.....DEMEDİLER.....DEMEYECEKLER....

BİR TEK, TARİHTE BİR TEK, BUNU BİZ DİYEBİLDİK...

BİZ?

"biz" kimiz?

işte bu sorunun anlamını yitirdiği bir gündü o. tarihin ağardığı bir gündü o, "onların" ellerinin ayağının birbirine dolandığı bir gündü o, hepsini ters köşeye yatırdığımız bir gündü o.

"madem ki ermenisin...." gibi aşağılık bir tabirin olduğu bu topraklarda, namusu için adam öldürebilen milyonlarca insanın "....ermeniyim" diyebilme cesareti...

cesareti: ama asla utancı değil. asla soykırım yapmış bir milletin acı utancıyla değil, mazlum yanında saf tutmuş, muktedire kafa tutmuş delinin cesaretiyle. ki delilerin saygıyla korunduğu, sevildiği tek coğrafyadır.

anadolu...

senin topraklarında faşizm tohumu tarihinde asla ve katiyen kök tutamadı. aşısı tutmadı.

tutturmadık.

tutturmayacağız.

bugün ermeni oluruz, dün kürt oluruz, çerkez oluruz, laz oluruz, yahudi, filistinli, alevi, boşnak, türkmen oluruz, türk de /dahi oluruz ama tutturmayız..

söker atarız.

bizim "ermeni" olmaklığımızı götünüzden anladığınız sürece "nassı" ermeni olabildiğimizi katiyen anlayamazsınız. anlayamayacaksınız.

benim halkım, tarihin en parlak insanlık dersini vermiştir o gün. insanlığın bütün suçlarını temize çekmiştir.

kendi "türklüğüne", kendi "ermeniliğine" takılıp kalanların hırs ve şaşkınlık dolu bakışlarına karşı acımıza rağmen gururla kahkaha atıyoruz.

ezberi bozduk: "BEN türküm", "BEN ermeniyim" diyenlere yeni bir dil öğrettik: "HEPİMİZ..."

olmaz sandıklarını oldurduk, çünkü biz ANA-DOLU'yuz.

o iki anayı anımsayın, sevgilisini, ruhunu, evlatlarının babasını kaybetmiş o acılı kadın: hala, bile "kardeşlerim " diye seslenebiliyordu. "yurdundan ayrılmadın" diyordu...

Katilin annesi diğer anayı dinlerken acıdan bayılıyordu. diğer anne, mazlumun ayakkabasına bakıp gözyaşı akıtıyordu.

bu ülkede bütün analar aynı anda ağlıyordu...

bu ülkede anaları ağlatmanın vebali büyüktür, kimse ödeyemez.

bu ülkede bütün analar AYNI ANDA AĞLAYABİLDİĞİ İÇİN insanlığa dair bir nebze umudum, hala bu topraklarda...

rakel

emine

berfin

ermeni

türk

kürt

....

"what is in a name?...."

 
  arama     rss-feed    bize yazın    harita metot    ENGLISH