|
||||||||||||||||||||||||||||||||||
Chipas'ta Barış SesleriÖzgür GökmenAyaklanma yedinci senesini doldururken Chiapas’tan sevindirici haberler geliyor. Meksika’da KDP’nin 71 yıllık ezeli iktidarına son vererek seçilen Vincento Fox’un geçtiğimiz Aralık ayı başında devlet başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz ilk icraatlarından biri, Zapatista cemaatlerinin yaşadığı bölgelerden askerî birliklerin çekilmesi emrini vermek ve parlamentoya yerli haklarıyla ilgili bir bildirge sunmak oldu.[1] Zapatistalar’ın barış görüşmelerine başlamak için öne sürdükleri şartlar -San Andreas Antlaşması’nın yürürlüğe konması ve askerî birliklerin bölgeden çekilmesi-, Fox tarafından yerine getirileceğe benziyor. Zedillo’nun başkanlıktan inmesiyle bir kabusun sona erdiğini; yeni başkanın göreve başlamasıyla da ya yeni bir kabusun başlayacağını, ya da yeni bir günün doğacağını söyleyen EZLN’nin komutan yardımcısı Marcos’un, 3 Aralık’ta ormandaki karargahında yaptığı bir basın toplantısında “gidip göreceğiz,” demesi, Zapatistalar’ın da durumdan umutlu olduğunun göstergesi. 1 Ocak 1994’ten bu yana karargahını ancak Chiapas’taki barış görüşmelerine katılmak için terk eden Marcos, ilk kez eyalet dışına çıkmaya hazırlanıyor. Barış gerçekleşirse, Zapatistalar’ın siyasî bir partiye evrilmeyeceğini, siyasî bir örgüt olarak kalacağını söyleyerek, sebebini de kendisine yakışır ironik bir tavırla açıklıyor: “Her şeyden önce, seçimlerde kaybederiz.” Ocak ayı yaklaşırken taraflar arasındaki karşılıklı jestler devam ediyordu. Fox’un Chiapas’taki adamı Pablo Salazar, Marcos’un açıklamalarından birkaç gün sonra, isyankârları “özgürlük savaşçıları”, KDP’nin adamlarını ise “tiran” ilân ederek, Chiapas eyaletinde Zapatistalar’ın da içinde bulunduğu tüm siyasî tutsakların salınacağını ilân etti. Bu şenlik havası bir şeyi unutturmamalı: Her ne kadar, Birikim’de daha önce işaret edildiği gibi, Marcos’un sol düşünüş ve muhayyilesinde ciddi handikaplar olsa,[2] söylemi yer yer ulusalcı bir nitelik arz eden “militan sol” bir çerçevede kalsa ve Zapatistalar bundan sonra Chiapas’taki sorunun Meksika sınırları içinde çözümüne yanaşsa da, 1994’te başlayan ayaklanma öncelikli olarak NAFTA’ya, dolayısıyla neo-liberalizme karşıydı. Bu niteliğiyle Chiapas’ta başlayan isyan tüm dünyada bir umut ışığı yaktı. Komutan yardımcısının EZLN’nin siyasî bir partiye evrilmeyeceğine dair ilk açıklamaları, Zapatistalar’ın bundan sonraki niyetlerinin sadece KDP’den kalan siyasal boşluğu, -en azından formel olarak- doldurmakla yetinmek olmadığını müjdeliyor. Chiapas’la başlayan ve tüm dünyaya yayılan isyan, sermayeye tâbi kılınmış hayatlarımızı özgürleştirmeye yönelik bir isyandı. Ocak 1994’ten Prag’a kadar uzanan süreçte eylemlerin tali hedefleri farklılık gösterse de, asıl hedefin kapitalizm olduğu unutulmamalı. Chiapas’da fiziki baskının azalması büyük bir zafer. Ancak bu neo-liberalizmin örtük baskısını ortadan kaldırmayacak. Teksas Üniversitesi’nde, 1994 sonbaharından bu yana Chiapas ayaklanmasına ilişkin bilgi dağıtımını sağlayan en büyük internet listelerinden biri olan Chiapas95 Birikim 142, Ocak 2001
Notlar
[1] “Dakika bir barış bir”, Dış Haberler, Radikal, 3 Aralık 2000. http://www.radikal.com.tr/2000/12/03/dis/01dak.shtml
[2] Komutan Yardımcısı Marcos, “Yeni Bir Sağın Doğuşu: Liberal Faşizm”, için kaleme alınan giriş, Birikim 139, Kasım 2000, s. 51-52. |
||||||||||||||||||||||||||||||||||
|